14 Nisan 2014 Pazartesi

Beslenme Şekilleri ve İnsan Üzerinde Etkileri - 2

FASILALI (İNTERMİTAN) AÇLIK
Belli süreler aç kalmak binlerce yıldan beri birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Ciddi bir hastalık geçiren kişilerin iştahının kesilmesi hastalığa karşı vücudun kendini korumak için oluşturduğu doğal bir cevaptır ve muhtemelen de bir tedavi şeklidir. Nitekim modern tıbbın kurucusu olan Hipokrat ‘Yiyeceklerimiz ilaçlarımız, ilaçlarımız yiyeceklerimiz olsun’ demiş, ama peşine şu cümleyi de eklemiş ‘ Eğer hasta iken yersek yediklerimiz hastalığımızı da besler’. Yine eski hekimlerden Plutarch ‘İlaç kullanacağınıza bir gün aç kalın’ demiş (11).
Gerçekten de son yıllarda yapılan araştırmalar zaman zaman sadece su içerek aç kalmanın – ki buna fasılalı (intermitan) açlık ya da ‘su orucu’ diyoruz- kanser, şişmanlık ve diyabet dahil birçok kronik hastalığın korunma ve tedavisinde etkin bir yöntem olabileceğini göstermektedir. Fasılalı (intermitan) açlığın ayrıca egzersizlere karşı toleransımızı artırdığı ve yaşlanmayı da geciktirdiğine dair güçlü kanıtlar vardır.



FASILALI (İNTERMİTAN) AÇLIĞIN FAYDALARI (IF)
Yapılan çok sayıda araştırma fasılalı (intermitan) açlığın canlıların metabolizması üzerine birçok faydaları olduğunu göstermiştir (11,12);

Oksidatif stresi azaltma: Açlık hücrelerinizdeki serbest oksijen radikallerini azaltarak hastalıklar ve yaşlanma sürecinde hücrenin proteinlerinin, yağlarının ve çekirdek asitlerinin tahribatı engeller.
İnsülin duyarlılığını ve mitokondrial enerji verimliliğini artırma: Açlık kronik hastalıklarda, metabolik sendromda ve yaşlanma sürecinde oluşan insülin direncini ve vücudumuzun enerji santralleri olan mitokondrilerdeki enerji azalmasını engeller; diyabeti önler, yaşlanmayı yavaşlatır.
Stres, hastalık ve yaşlanmaya karşı direnci artırma: Açlık stres, hastalık ve yaşlanmaya karşı koruyucu olan genlerin daha iyi çalışmasını sağlar.
Açlık hormonu olan gherlin ve tokluk hormonu olan leptini normalleştirir.
Büyüme hormonu: Açlık büyüme hormonunu artırır: Büyüme hormonu yağ yakar, kasları yapılandırır ve yaşlanmayı yavaşlatır. (Mesela büyüme hormonu yetersizliği olan çocuklar oldukça şişmandırlar ve hormon tedavisinden sonra zayıflarlar). 1976 yılında yapılan bir araştırmada 72 saat açlıktan sonra büyüme hormonunun yaklaşık 3 kat artmış (13). Başka bir çalışmada da benzer sonuçlar elde edilmiş ve bu artışın büyük bir bölümü ilk 24 saat içinde gerçekleştiği saptanmış (14).
IGF-1 (insüline benzer büyüme faktörü): Açlık IGF-1’i azaltır. Bu azalma kanser oluşumunu azaltır ve yaşlanmayı yavaşlatır. IGF-1 düzeyleri doğuştan düşük olan Laron tipi cücelerde diyabet ve kanser son derece nadirdir (15).
Katekolaminler:Açlık katekolaminlerin (adrenalin -epinefrin-, noradrenalin -norepinefrin-) sentezini de artırır. Katekolaminler enerji harcamasını artırır ve insülin seviyesini düşürerek yağların yakılmasını sağlar.
Açlık kan yağlarını (trigliseritler) düşürür.
Açlık enflamasyonu (mikropsuz iltihap) azaltır.
Açlık DNA tamirine izin vererek kansere karşı koruma sağlar.

Kaynak

0 yorum:

Yorum Gönder