MOTİVASYON...
Motivasyon konusunu insana anlık gaz veren, inişli çıkışlı bir duygu durumu olarak düşünebilirsiniz. Vücut geliştirme sporu olarak düşündüğünüzde vucüdunuzu geliştiren etmenleri sıraladığınızda; antreman programları, supplement, beslenme, dinlenme periyotlarını ilk ön sıralara alacaksınız. Bu etmenlerin sıralaması kimilerine göre değişecektir. Bu önemli değildir. Önemli olan bu etmenlerin hepsinin İKİNCİL olmasıdır. Sizden daha iyi motive olmuş birini düşünelim, yukarıda saydığımız etmenlerin çoğuna sahip olamasa bile uzun vadede sizi geçeceği kesin gibidir.
Bizler nasıl antereman öncesi öğün alıp, arkasından suppliment takviyemizi alıp, antreman öncesi ısınıp antremanda hazır hale geliyorsak ZİHİNSEL HAZIRLIĞIN en az bunlar kadar değerli olduğunu söylemek isterim. Zihin ve Beden ilişkisi hakkında sayısız kitap olduğu gibi bunları defalarca kanıtlayan bir sürü bilimsel çalışma vardır. Örnek verecek olursak, yeteneksiz bir çok futbolcu, yetenekli diye tabir edilen bir çok futbolcudan daha çok güze çarpabilir ve daha faydalı olabilir. Bu işilerin ortak özelliklerine baktığımızda olmayan kinestetik zekalarını, konsantrasyon gücüyle sağladıklarını görürüz.
ZİHİN HAZIRSA, BEDENDE HAZIRDIR....
Zihniniz neyse bedeniniz odur. Bilinçaltında kendini güvende hissetmek isteyen kişilerin yemek yemeye meyilli olduklarını görürüz. Ve çok ilginçtir ki bu kişiler metabolizmalarınıda yavaşlatmaktadır. Sigara, içki ve yemek bağımlılığının derinlerde saklı kalmış duygu açlığından ileri geldiği bugün bütün psikoloji dünyası tarafından kabul görmüştür. YANİ İÇİNİZDEKİLER, DIŞINIZI BELİRLER...
Zihin yapınız dolaylı olarak metabolizma hızınızı belirleyeceği gibi, vücudun neyi nasıl hangi miktarda yapacağını belirler. Sırf zihinsel olarak hazırsınız diye, daha fazla yağ yakabilir, o gün daha fazla proteğin sentzleyebilir, daha az yorulabilir ve daha fazla pump enerjisi hissedebilirsiniz...
Şimdi size antreman günleri işinize yarayacak ve hayatınıza kalite getirecek bir kaç zihin egzersizinden bahsedeceğim...
- Antreman öğünüzü yediniz ve antreman saati yavaş yavaş yaklaşıyor. Belki canınız istemiyor ve üşeniyor olabilirsiniz. Hiç önemli değil birazdan deli gibi antreman yapma aşkıyla dolup taşacaksınız...
- Supplimentlerinize bakın... Hangi hevesle aldığınızı düşünün... Onları seçmek için saatlerce araştırma yapmıştınız. Belkide kargodan gelmesini günlerce beklediniz. Onların hakkını nasıl verebileceğinizi düşünün...
- Supplimentlerinizi aldınız önünüzde 30-45 dakika var... Bu süre en zevkli zamandır. Ulaşmak istediğiniz fiziksel yapıyı düşünün ve ONA ULAŞMIŞ gibi hissedin. Ona ulaştığınızdaki duygu durumunuz nasıl olurdu ve nasıl hissederdiniz. Bu sizde ne gibi yüce duygular uyandırdı. Bu duyguları size gaz veren, motive eden sevdiğiniz müziklerle besleyebilirsiniz... ayakta dolanın... Duygu durumunuz her yükseldiğinde yumrunuzu sıkıp EVET diye bağırın... defalarca yapın... Bir süre sonra testosteron sevyenizin yükseldiğini hissedeceksiniz. Bu hormon vücudun kazanmaya ve yüksek egoya verdiği doğal bir reaksiyondur...
- Bir vücutcu bir antremanın altın değerinde olduğunu bilir... Siz 1 Ay sonra ve 1 sene sonra ne duruma ulaşacağınızı hayal edin. Bu resimlere inanın. Bu resimlerin yaşandığı zamanlara gidin. Ve göreceksiniz ki, biraz sonraki antreman sizin için altın değerinde olacaktır...
- Bu duygularla spor salonuna gidin. Sanki orası sizin için inşa edilmiş ve herkesin gözü sizde. O gün herşes siz antreman yapasınız diye düzenlenmiş... Bunu bir rituele çevirin....Her set bitiminde Yumruğunuzu sıkıp evet diyin...
VE GÖRECEKSİNİZ Ki... emsali görülmemiş bir testosteron sevyesi ve pump etkisi sizleri bekliyor olacak.
Siz yeterki kendinizi inandırmayı bilin... Zihniniz tüm düzenlemeleri yeniden yapacak ve yeni hayaliniz için tüm sınırları zorlayacaktır....
Kaynak
14 Mayıs 2014 Çarşamba
Zihin ve Beden İlişkisi
Mayıs 14, 2014
Yorum Yok
0 yorum:
Yorum Gönder