8 Mayıs 2014 Perşembe

Vücut Geliştirmeye Başlamak

Vücut dönüşümünüze başlamaya kendinizi hazır hissetseniz bile, nereden başlayacağınızı bilemeyebilirsiniz. Bu rehber sizin bir yol takip etmenize yardım edecek ve başarıya hazır olduğunuzdan emin olmanızı sağlayacaktır.
Eğer internette gördüğünüz öncesi ve sonrası resimleri arasındaki büyük farktan dolayı kendinizi hazırlıksız ve korkmuş hissediyorsanız, bu rehber tam da size göre. Unutmayın ki Rocky’nin bile bir yerden başlaması gerekmişti. Eğer yalnızca yeni bir hobi kazanmak değil, kendinizde yeni bir görünüm de yaratmak istiyorsanız, bu adımları takip edin.

1. Ölçümlerinizi Yaptırın

Eğer en son ne zaman tam bir fiziksel muayene ve kan tahlili yaptırmak için doktorunuza göründüğünüzü hatırlayamıyorsanız, şu an tam zamanı. Neden mi? Çünkü bilmediğiniz sağlık sorunlarınız olabilir. Doktorunuz, size özel diyet tavsiyeleri verebilir. Ayrıca il etapta nasıl bir durumda olduğunuzu bilmek size yardımcı olacaktır. Kolesterol, trigliserid, kan basıncı, açlık kan şekeri ve yağ oranı gibi sağlık kriterlerinizi öğrenebilirsiniz. Bu kriterler ilerlemenizi takip edebileceğiniz ve çalışmanızın sonuçlarını görebileceğiniz somut ve ölçülebilir bilgilerdir.
Tartı ve ayna çok şey söyler, ancak kesinlikle tüm hikayeyi anlatmazlar. Spor yapmak, yalnızca iyi görünmekten ibaret değildir. Aynı zamanda sağlıklı hissetmek ve iyi yaşamak demektir.

2. Gereksiz Her Şeyi Dışarı Atın

Bunu beslenme, zihinsel ve sosyal olmak üzere hayatınızın tüm alanlarında uygulayın. Unutmayın ki “öncesi” fotoğrafınız yalnızca vücudunuzun bir görüntüsü değildir, aynı zamanda yaşam tarzınızı oluşturan tüm iyi, kötü ve gizli şeyleri tasvir eden bir zaman kapsülüdür. Eğer geçmişi arkanızda bırakmak istiyorsanız, sizi başarılı olmaktan alıkoyacağını bildiğiniz her şeyi hayatınızdan çıkartın. İşe basit şeylerle başlayın. Eğer dolaplarınız kurabiyelerle, pastalarla, krakerlerle ve bir sürü abur cuburla doluysa, hepsini atın. Çevrenizdeki bu tür şeyler, sizi zararlı yiyecekleri tercih etmeye teşvik eder.
Yalnızca tek haneli yağ oranlarına sahip olmak ya da Mr. Olympia olmak gibi büyük başarılara şartlanmaya gerek yok. İlerleme, ilerlemedir ki bu da en ufak bir zaferin önemli olduğu anlamına gelir. Sadece yapmak istediklerinize odaklanın ve zihninizin tüm benliğiyle harekete geçin.
Her ne kadar duygusuz görünseniz de, dönüşümünüzü daha da zorlaştıracak kişileri kendinizden uzak tutun. Spor saatlerinizi aksatmanızı ya da yememeniz gereken yiyecekleri yemenizi isteyebilecek kişiler değil de, sizi destekleyecek kişiler etrafınızda olmalı. Dönüşümünüzün başlangıç aşamaları sırasında, sizi destekleyecek kişilerle daha fazla zaman geçirmeli, sizi aşağıya çekecek kişilerle daha az zaman geçirmelisiniz. Kimseden ayrılmak zorunda değilsiniz. Yalnızca dürüst bir değerlendirme yapın ve daha sonra size yardımcı olabilecek kişileri seçin.

3. Size Gerekenleri Alma Zamanı

Şununla yüzleşin, şu anki yaşamınız fit bir vücuda kavuşmak için uygun değil. Bu yüzden spora başlamadan önce, evinizi daha gerekli besinlerle ve spor ekipmanları ile doldurun.
Buzdolabınızda sağlık açısından iyi seçimler yapmak hayatınızı daha da kolaylaştıracaktır. Seçecekleriniz, takip ettiğiniz beslenme programına kesinlikle bağlı olmalıdır, ama bunlar genel olarak mutfağınızda olması gerekenlerdir.
Kiler ürünleri: Esmer pirinç, kinoa, yulaf, tatlı patates, tam tahıllı gevrek, kuruyemiş, doğal fındık ezmesi, susam, zeytinyağı, Whey protein tozu, ton balığı.
Buzdolabındaki ürünler: Taze meyveler, yoğurt, yumurta akı, az yağlı süt, hindi ve tavuk eti, tavuk ya da et suyu, şişe su.
Dondurucu ürünleri: Dondurulmuş piliç göğsü, dondurulmuş yağsız dana eti, dondurulmuş hindi, dondurulmuş balık, dondurulmuş sebzeler, dondurulmuş kabuksuz meyveler.
Bu gıdaların tümü sağlıklı beslenme planı yapmanız için bir araya gelir ve size protein, karbonhidrat ve sağlıklı yağlardan oluşan dengeli bir beslenme planı sağlar.
Egzersizleriniz için de bir kaç şeye ihtiyacınız olacak;
Ayağınıza uygun bir spor ayakkabısı
Rahat bir spor kıyafeti (alt ve üst)
Eldiven
MP3 çalar,
Bir şişe su
Havlu
Ev için dambıl seti

4. Salon Öncesi Spor Hazırlığı

Eğer uzun zamandır spor yapmamışsanız, evde yapacağınız hafif egzersizler önünüzdeki çalışmalar için vücudunuzu ve zihninizi hazırlar. Bu egzersizler spor salonuna gittiğinizde kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlar. Bu egzersizlere mümkün olduğunca kısa sürede başlayın.
Cardio egzersizi
Hafif bir cardio çalışması önünüzdeki birkaç ay boyunca tecrübe edineceğiniz zorlu antrenmanlara alışmanıza yardımcı olacaktır. Sevdiğiniz bir cardio egzersizi yöntemi seçin – bu yalnızca biraz tempolu yürüyüş bile olabilir- ve haftada 3 ila 5 gün boyunca günde 15-30 dakika boyunca yapmayı hedefleyin.
Güç egzersizi
Spor salonunda antrenman yapmaya başlamadan önce evde bazı temel güç egzersizlerine başlamak da oldukça iyi bir fikirdir. Vücut ağırlığı egzersizleri temel hareket modellerini öğrenmenin ve kasları eğitmenin nasıl bir his olduğunu keşfetmenin mükemmel bir yoludur. Bunu doğru yapmayı öğrenmek için kendinize biraz zaman verin ve kaslarınızın şaşırtıcı bir şekilde sertleştiğini göreceksiniz!
Başlamak için her biri 10 tekrar ve 3 setten oluşmak üzere 4 ya da 5 farklı vücut ağırlığı hareketi çalışın. Her bir set arasında 30-60 saniye dinlenin. Tüm vücudunuzu çalıştırmak için her bir vücut bölgenize özel bir egzersiz seçin.
Bunu alıştırma olarak düşünün. Hareketleri sırayla değiştirin, böylece farklı hareketler yapmış olursunuz, ama formunuzu push-up, pull-up( ya da gerilme ve vücut ağırlığı squatları) gibi klasikleşmiş hareketlerle de geliştirmeyi denemelisiniz. Daha ağır ağırlıklarla savaşmaya hazır olduğunuzda bile bu hareketleri bir köşede tutmak isteyebilirsiniz.

5. Kendinizi Engellemeyin

Her gün spor salonunda spor yapmaya başlamış olsanız bile, dışarıda yaptıklarınız elde edeceğiniz sonuçları tamamıyla etkileyecektir. Eğer iyi bir şekilde yaşamıyorsanız, hedeflerinize ulaşamazsınız.
Nasıl daha iyi yaşayabileceğinizi bilmek ister misiniz? İlk olarak gün içerisinde yaptığınız her şeyi bir kenara yazarak başlayın. Uyku alışkanlığınızı, alkol tüketiminizi, stres ve motivasyon seviyelerinizi bu günlüğe yazın. Bunların her biri başarınızda önemli bir rol oynayacaklardır.
Uyku, sağlıklı bir metabolizmayı koruyarak kaslarınızın kendilerini onarmasında kritik bir rol oynar ve kendinizi her bir antrenman seansı sırasında enerjik hissettirir. Eğer düzenli olarak günde en az 8 saat uyumuyorsanız, bunu öncelikler listenizin başına koymakla başlayabilirsiniz. Farkı hissedeceksiniz.
Hafta sonları ya da akşamları yalnızca birkaç bardak içki içmiş olmanız fark etmez, alkol zehirli bir maddedir. Bilindiği kadarıyla alkol yağları yakma ve spor sonrasında iyileşme olasılığını olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden mümkün olduğunca alkolü en azından dönüşümünüz sırasında hayatınızdan çıkarın. Birçok kişi haftalar boyunca alkol almadıktan sonra bunun onlar için yapbozun kayıp bir parçası olduğunu fark etmişlerdir.
Stres başımızın belasıdır. Ama dönüşümle ilgilenenler için yüksek seviyedeki stres ilerleme konusunda daha büyük bir engel oluşturur. Bu stresin aşırı yemek yeme ve sporu aksatma gibi davranışsal etkileri olabilir, ama bunun vücudunuza yüksek oranda zararı vardır. Günlük tutma, meditasyon yapma, arkadaşlarla sohbet etme ya da şehir etrafında uzun bir araba yolculuğu yapma gibi stres atma yöntemlerini kullanabilirsiniz. Hangisinin sizde işe yaradığını öğrenin ve bunu uygulayın.
Antrenmanınıza sosyal bir etken katmak kendinizi bir arada tutmanızın ve uzun mesafeli olarak kendinizi sorumlu hissetmenizi sağlamanın en mükemmel yoludur. Kendinize bir spor arkadaşı bulun, bir yere yazılın, eğitmen tutun, hedeflerinizin bir listesini yapın ve bunu sevdiğiniz biriyle paylaşın.

6. Hedefler Belirleyin

Hedeflere ihtiyacınız var. Hepimizin var. Ama acı çekerken, açken ve zor bir antrenmana başlamak üzereyken, bu hedeflere daha çok ihtiyacınız olacaktır.
Dönüşümün hem fiziksel hem de performans boyutu vardır, bu yüzden her iki alanda da hedeflerinizin olması iyi bir şeydir. Kilo kaybetmek, kas kütlesi oluşturmak ve aynada güzel görünmek fiziksel örnekleridir. 5 kilo daha fazla ağırlıkla squat yapmak, 15 km’lik bir koşuya 1 km daha eklemek ya da ayak parmaklarınızı çubuğa kadar kaldırmak da performans örnekleridir. Her iki türde de hedeflerinizin olması, hedefinizde yavaş ilerliyor olsanız bile sizi motive eder.
Bu hedeflerin sağlıkla ilişkili ya da kişisel olup olmaması da çok önemlidir. Aslında birçok insan için sağlık, fizik ya da performans hedeflerinden çok daha motive edicidir. Çocuklarınızla oynamak için daha fazla enerji mi istiyorsunuz? Bunu bir kenara yazın. Trigliserid seviyenizin doktorunuzun sizi artık rahatsız etmeyeceği seviyeye inmesini mi istiyorsunuz? Bu mükemmel bir hedeftir. Ne kadar çok çalışırsanız, o kadar fazla başarma şansınız olur.

7. Başlayın

Eldivenleriniz elinizde ve şu an ringdesiniz. Dönüşümünüzü artık başlatın! Eğer özel bir programı takip ediyorsanız, tüm detayları okuduğunuzdan ve tam olarak ne yapmanız gerektiği konusunda bilgi sahibi olduğunuzdan emin olun. Birçok kişi de sizin gibi bu yollardan geçti, bu yüzden çok yüksek ihtimalle sizin soracağınız soruların cevaplarını onlar çoktan bulmuşlardır. Önünüze ne gelirse gelsin, kendinizi daha yüksek bir standartta tutmaya kararlı olarak ilerleme kaydettiniz. Şimdi bunu azimle savunun ve Mickey’nin Rocky’e söylediği gibi “Vücudunuzu çalıştırın!”.

Kilo Vermeniz İçin Tavsiyeler

1 / Tükettiğinizden Daha Fazla Kalori Yakın

Gazeteler, bolca yeseniz de size kilo aldırmayacak mucize besinlerden söz edebilirler. Sizin yapmanız gereken, tükettiğinizden daha fazla kalori yakmak.

2 / Dürüstçe Günlük Tutun

Her öğünde ne kadar kalori aldığınızı ve toplam kalori hedefinizde nerede olduğunuzu görmek için kayıt tutun. Unutkanlık, hatalar ve küçümsemeler, diyetin bütün amacına zarar verebilir.

3 / Aktif Olarak Doğru Yağ Kaynakları Seçin

Bu aptal bir tavsiye olarak görülebilir. Diyet esnasında yağdan sakınmıyor muyduk diyebilirsiniz. Hem evet hem hayır. Yağ tüketmeye devam etmelisiniz ancak aşırıya kaçmamalısınız. Tereyağ, pastırma, tam yağlı süt ve hindistan cevizi gibi besinlerden kaçınmalısınız. Bunun yerine zeytinyağı ve balık yağı tüketin.
Doymuş yağ tüketimi, damar tıkanıklığına yol açan trans yağ asitleri bölümüne girer. Ancak buna karşın, bilimsel olmayan kişisel tecrübelere göre bir avuç fıstık, diyet bütünlüğüne zarar vermeden enerji seviyelerini artırmak adına mucizeler yaratıyor. Tuhaf ve mantıksız mı gelebilir ama bu oluyor.

4 / Gün İçinde Az ve Sık Yiyin

Bunu milyonlarca kez duyduğunuza eminim. Kan şekerinizi dengede tutmak adına küçük ve dengeli öğünler tüketmelisiniz.

5 / Ağırlık Antrenmanlarından Kaçmayın

Diyet yaptığınızda, kas kütlesi kaybetme ihtimali ile karşı karşıya kalırsınız. Bunu engellemek için ağırlık kaldırmaya devam edin, gayretli olun.

6 / Alkolden Sakının

Mangal sezonu açıldığında, biralarla kapıya gelen arkadaşlarınızı kibarca reddedin.

7 / Aşırıya Kaçmadan Kardiyo Yapın

Örnek olarak günlük 45 dakika yapılan merdiven egzersizi, kolayca kilo vermek için harikadır. Ama bunu 2 saat boyunca yaparsanız, kas kaybetmeye başlayacağınızı bilmelisiniz. Kişiden kişiye ve o gün önce ne yediğinize bağlı olarak değişmekle birlikte, 1 saati aşan kardiyo önerilmez. Ayrıca en verimli şekilde yağ yakmak için %65-70 kalp atışı oranında kalmaya özen gösterin.

8 / Kafanızı Sağlam Tutmak İçin Kendinize “Ödül” Günleri Programlayın

Diyet eğlenceli bir şey değildir. Ne kadar motive ve hevesli olsanız da, bir süre sonra karanlık günler yaşayacak ve dünyanın üzerinize geldiğini hissedeceksiniz. Bu yüzden haftanın bir günü, kafanızı dağıtabileceğiniz ve iple çekeceğiniz bir gün ayarlayın. (Cumartesi olabilir) Hamburger yağlı ve kalorilidir ancak haftanın 3 günü ekstra kardiyo çalışırsanız bu sorun olmaz ve ödül gününüzde afiyetle yiyebilirsiniz.

Kısa Sürede Daha Güçlü Olmak İçin

Roma, bir ayda kurulmadı ama vücudunuz bir ayda daha güçlü olabilir. Hazır mısınız?
Neredeyse herkes iyi görünmek ister ama genellikle işlevden çok biçime odaklanırız. Kaslar şekilli olmakla birlikte performans da göstermelidir!
İşte Herkül gibi güç kazanmak için sizlere 9 öneri:

1 / Serbest Ağırlıklar ve Bütünleşik Hareketlerle Çalışın

Güçlü ve iri olmak için antrenmanlarınız sağlam egzersizlere dayanmalı: Squat, Bench Press, Deadlift, Military Press, Row’lar, Power Clean’ler ve bu hareketlerin diğer varyasyonları. kaslarınızı en çok bu hareketler sayesinde çalıştırırsınız.
Serbest ağırlıklar, yükü sabitlemenizi sağlarlar. Yani vücudunuzun, ağırlıkları kaldırmak için tasarlandığı en doğru biçimde kaldırılmasına müsaade eder. Sporcu, hareketin her yönünü kontrol altında tutabildiğinden hareket eden bölgenin her yönü çalışılmış olur.

2 / Mükemmel Tekniği Öğrenin

Deneyim sahibi bir çok sporcu, sıradan sporcunun aksine her zaman, hareketin doğru tekniği üzerinde çalışır. Tekniğinizi ilerleterek ve üzerinde çalışarak sinir sisteminizin kaslarınıza çalışma emrini vermesini sağlarsınız. Aynı zamanda tekniğinizi geliştirmek, sakatlıkları da önler.

3 / Az Tekrar Aralığında Çalışın

Gücünüzde hızlı bir artış için sinir sistemini daha fazla güç üretimine zorlamalıyız. Bu da en iyi 1-5 tekrar arasında gerçekleşir. Bu aralıktan daha fazla tekrara yönelmek, sinir sisteminizin başka alanlara odaklanmasına eden olur.

4 / Düzgün Biçimde Isının

Evet, dünyadaki en güçlü adamları bile, antrenmana başlarken ilk setlerinde sadece boş bar kullanırlar. Güç kazanmak için her sette ağır kilolar kaldırmak zorunda değilsiniz. İlah gibi bir vücuda sahip olmak için ısınma setlerinin amacını anlamak zorundasınız.
Diyelim ki Bench Press’te en fazla 140 kg. basıyorsunuz. Çoğu sporcu, 61 x 10, 100 x 10, 125 x 3, 140 x 1 gibi bir şeyler kaldırmayı deneyecektir; değil mi? Yanlış!
Bu örnekte sporcu,  23 ‘ısınma’ tekrarı sonunda aşağı yukarı 2000 kilo kaldırmış olur. Halbuki ısınmayı 20 x 10, 60 x 3, 100 x 2, 125 x 1 ve 140 x 1 şeklinde yapsa daha fazla yarar sağlardı.  Bu çalışma, kanı çalışan bölgelere hareket ettiren ve tekniğinizi mükemmelleştiren düzgün bir ısınma için yeterlidir.

5 / Her Antrenmanda Ağırlığı Artırın

Her antrenman seansında bara yeni ağırlıklar takmayı denemiyorsanız vücudunuzun da kendini adapte etmek zorunda kalacağı hiçbir şey olmaz. Bu, ‘Her sette bara 20 kiloluk bir ağırlık ekleyin.’ anlamına gelmiyor tabii. Esasında, ağırlıktaki küçük sıçramalar kalıcı gelişme olarak geri dönerler. Elbette yanlış hareket tekniğiyle daha fazla ağırlık kaldırmak bir sonuç vermeyecektir.

6 / Zayıf Noktalarınızı Çalıştırın

Yapacağınız temel ağırlık kaldırma hareketleri dışında şu an için odaklanmanız gereken tek şey, yardımcı hareketlerdir. Bu hareketler, bir hareketin bir bölümüne ya da temel hareketlerinize yardımcı olan bölgeleri güçlendirme işini üstlenirler. Örneğin, eğer Deadlift, sizin en zayıf olduğunuz hareketse Deadlift’te sizi kitleyen bölümünüzü çalıştırmak için Rack Pull hareketi kullanılabilir.

7 / Egzersizlerinizde Sınırı Aşmayın

Daha fazla çalışmak, her zaman daha iyi olmak anlamına gelmez. Temel ve yardımcı hareketlerinizin ötesinde yapmanız gereken tek şey, hız/beceri çalışmaları ya da genel fiziksel olarak hazırlanmaktır. Dan John’un da söyleyeceği gibi ‘Amaç, amacın amaç olmaya devam ettiğinden emin olmaktır.’ Ancak iyi bir temeli oluşturduktan sonra kollarımızı zorlayıp göğsümüzü geliştirip ayırmak için çalışmaya devam edebiliriz.

8 / Yemek Yiyin

Yemek yemeyen iri ve güçlü bir adam göremezsiniz. Daha iri ve daha güçlü olamıyorsanız daha çok yemek yemeniz gerekiyordur. Ona rağmen de mi gelişmiyorsunuz? Daha da fazla yemek yiyin. Omuzlarınız, boynunuz kalınlaşana kadar devam edin. Meseleyi anladınız mı? Olana kadar yiyin…

9/ Takviyeleri Akıllıca Kullanın

Beslenme açıklarınızı kapatmak için multivitaminler, balık yağı ve protein gibi takviyeler almalısınız. Kuvvet kazanmanıza destek verecek besinleri almayı da ihmal etmeyin. Kreatin, mevcut ürünler arasında üzerinde en çok çalışma yapılmış takviyedir ve gücünü, kas kütlelerini artırmak isteyen bir kişinin programına dahil edilmelidir.

Alışveriş Listenizi Burayı Okumadan Yapmayın

Vücut geliştirmeye yeni başlayanlar en çok ağırlık antrenmanlarına önem verir. Salona gider, çılgınca çalışır ve her dakikadan keyif alırsınız. İster kilo verme, ister kas geliştirme amaçlı olsun, ilk odaklanacağınız nokta spor salonudur. Eminim ki, hangi gıdaların iyi, hangilerinin kötü olduğunu öğrenmek için fazla zaman ayırmıyorsunuzdur. Belki fast food ya da tatlıları kestiniz ama gerçekten yüksek kalitede besleniyor musunuz? Çünkü sadece yüksek kaliteli besinlerin yardımıyla, yüksek kaliteli sonuçlar elde edebilirsiniz.
Bir zaman sonra neden yeteri kadar kilo veremediğinizi ya da kas geliştiremediğinizi merak edeceksiniz. Oysa diğer antrenman yapanlarla %90 aynı şeyi yapmıştınız. Sebebi şu; enerjinizi salonda harcadınız ve mutfağa yeteri kadar özen göstermediniz. Aşağıda alışveriş listenizde olması ve olmaması gereken besinleri listeledim. Bu,ara sıra kaçamak yapmayacağınız anlamına gelmiyor elbette ancak bu listeye sadık kalırsanız, daha hızlı sonuçlar elde edeceksiniz.

Protein;

İyi Protein Kaynakları

  • Yumurta – Bütün besinlerin ağa babası. Ben her 3 yumurta akı ile beraber 1 komple yumurta tüketiyorum. Yani kahvaltıda 6 yumurta akı ve 2 komple yumurta.
  • Likit Yumurta Akı – Saf yumurta akı. Bütün yumurtayı kırıp, sarısını ayırmaktan daha kolay ancak biraz daha pahalı.
  • Derisiz Tavuk Göğsü/Pirzolası. Ucuz ve aynı zamanda yüksek kaliteli saf protein. Her diyette olmalı.
  • Saf hindi. Yalın, yüksek kaliteli protein. Tavuk göğsünden biraz daha pahalı.
  • Konserve Ton Balığı – Yağsız ucuz balık.
  • Yağsız Kıyma – Tükettiğiniz kıymanın en az %90 oranında yağsız olmasına dikkat edin. Dinlenme sezonu için oldukça iyi bir protein kaynağı.
  • Levrek – Yağsız yüksek kaliteli protein.Pahalı.

Uzak Durmanız Gereken Protein Kaynakları

  • Derili Tavuk – Tavuğun derisi gereğinden fazla yağlıdır.
  • Pane Tavuk – Pane gereğinden fazla karbonhidrat içerir.
  • Şarküteri (Hazır Et) Fazla miktarda kimyasal içerir, düşük kaliteli ettir. (Salam,sosis vb.)
  • Pastırma – Çok lezzetli ama çok yağlı. Bu besini seviyorum ama bizim için iyi değil.
  • Çiftlik Balığı – Daha çok kanserojen içerir,doğal balıktan daha az omega-3 içerir,son araştırmalar çiftliklerde yetiştirilen balıkların son derece sağlıksız olduklarını ortaya çıkarmıştır.
  • Yağlı Kıyma – %85’in altındaki bir kıyma benim için çok yağlıdır. Lezzetli hamburgerler ya da köfteler yapılır ancak temel diyetimiz için kıymetsizdir.
  • Yağlı Kesim Kırmızı Et – Ete bakın,dışında yağlı bir kısım varsa ve iç tarafı kırmızıysa bu iyidir,yağı kesip ayırabilirsiniz.Eğer böyle değilse,bu sizin için faydalı olmaz.

Karbonhidratlar;

İyi Karbonhidrat Kaynakları

  • Yulaf – Yavaş pişmiş yulafı seviyorum ama çabuk hazırlanan da gayet iyi. Günün ilk yemeği ile birlikte alıyorum. Yavaş sindirilen karbonhidrat çeşididir.
  • Meyve – Bütün meyveler harikadır ancak bazıları daha iyidir.Yaban mersini antioksidan açısından, muz ise antrenman sonrası karbonhidrat kaynağı olması açısından faydalıdır. En büyük özellikleri; kompleks karbonhidratlara göre daha hızlı sindirilmeleridir, bu yüzden sabah, antrenman öncesi/sonrası tüketilebilirler.
  • Sebzeler – Meyveler gibi sebzeler de çok faydalıdır. Dinlenme sezonunda uygulayacağınız diyet için son derece mükemmeldirler, ben yeşil sebzeleri tercih ediyorum çünkü daha az kalori ve net karbonhidrat içerirler. Aynı zamanda iyi birer lif kaynağıdırlar. Her yemekte tüketmeyi deneyin.
  • Tatlı Patates/Yer Elması – Lezzetli, yavaş sindirilen karbonhidrat.
  • Kahverengi Pirinç – Yavaş sindirilen karbonhidrat
  • Beyaz Pirinç – Hızlı sindirilen karbonhidrat. Çok fazla tercih etmiyorum, bence kahverengi pirinç daha iyi ancak yine de dinlenme zamanında ihtiyaç duyacağımız kalori ve karbonhidrat ihtiyacını sağlıyor.
  • Tam Buğday Ekmeği – Ben işlenmemiş ve beyaz undan yapılmamış Ezekiel ekmeğini çok seviyorum. Harika yavaş sindirilen karbonhidrat.
  • İrmik Lapası – Beyaz pirinç yerine kullanılabilir. Hızlı sindirilen karbonhidrat.
  • Pirinç Lapası – Beyaz pirinç yerine kullanılabilir. Hızlı sindirilen karbonhidrat.

Uzak Durmanız Gereken Karbonhidratlar

  • Mısır Gevrekleri – Çoğu gevrek (tahıl) şekerle yüklüdür. Bunun yerine yulafı tatlandırarak kullanmak daha sağlıklı olacaktır.
  • Tatlılar – Şekerle yüklüdür.
  • Cips – Basit karbonhidrat ve kötü yağlar içerir.
  • Dondurma – Şekerle yüklüdür.
  • Kutu İçecekler – Diyet olanları nadiren kabul edilebilir ancak sıradan olanları sadece şekerli sudur.
  • Şekerli Meyve Suyu – Çoğu meyve suyunun sadece şekerli su olduğunu düşünüyorum, bu yüzden bunun yerine meyveyi direkt olarak tüketmeyi tercih ediyorum, sizin için daha besleyici olacaktır.

Sağlıklı Yağlar;

İyi Yağ Kaynakları

  • Zeytinyağı /Keten Tohumu Yağı – Harika yağ kaynakları, sofranızda bulundurun.
  • Balık Yağı – Olmazsa olmaz yağ kaynağı.
  • Badem/Kaju Yağı– Kuruyemiş kaynaklı, iyi bir yağ kaynağı
  • Badem – İyi bir yağ kaynağı, az miktarda protein içerir.
  • Ceviz – İyi bir yağ kaynağı, az miktarda protein içerir.
  • Kaju – İyi bir yağ kaynağı, az miktarda protein içerir.
  • Doğal Fındık Ezmesi – İşlenmiş değil. İyi bir yağ kaynağı ve biraz protein içerir. Takviye besinime eklemeye bayılıyorum.

Uzak Durmanız Gereken Yağlar

  • Kızartmalar – Özellikle restoranlardaki trans yağ ve doymuş yağlardan uzak durmakta fayda var.
  • Tereyağ ve Margarin – Ekmeğe sürmek iyi bir seçim olmaz. Sadece gereksiz yağ tüketimi olur.
  • Bitkisel Margarin – Sağlıklı yağ kaynağı değildir.

Başlangıç için alışveriş listesi;

Şimdi artık yemekler hakkında fikir sahibisiniz. Liste yapmanız için size yardımcı olacağım. Seçtiğim gıdaları beğenmezseniz, değişiklikler yapabilirsiniz.
Protein
  • Yumurta
  • Tavuk Göğsü
  • Dana But Biftek
  • Lor Peyniri
Karbonhidrat
  • Yulaf
  • Meyve : Elma , yaban mersini ve muz
  • Sebzeler: Ispanak , brokoli , soğan
  • Tatlı Patates
  • Kahverengi pirinç
Yağlar
  • Zeytinyağı
  • Balık Yağı – Eğer isterseniz hap şeklinde alabilirsiniz.
  • Badem
  • Doğal Fıstık ezmesi
Yukarıdaki liste, en iyi sonuçları almanız için hazırlandı. Elbette kaçamaklar yapmadan hayatın tadı çıkmaz. Ben sadece buzdolabınızda nelerin olması gerektiğini anlatmaya çalıştım. Unutmayın; sıkı antrenman programları yaparken, sağlıklı beslenmeniz gerekmektedir. Böylece daha iyi sonuçlar elde edebileceksiniz.

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Protein Alımı ve Devamlılığı

Spora başlangıç aşamalarımda kafamı epeyi kurcalayan ve çoğu zaman yanlış anladığım ve bundan dolayıda yanlış uyguladığım bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Eminim benim uzun bir süre yanlış uyguladığım protein alım şeklini bir çok kişide yanlış uyguluyordur.


Hepinizin bildiği gibi bu sporda olayın %70'i beslenmeden oluşuyor, ben %70'i diyorum bir başkası %80'ini diyebilir, ancak kimse %50'si salonda %50'si yemekle diyemez, çünkü yanlış olur. Bana göre spor salonunda çalışmak en kolayı, girersin kaldırabildiğin kadar ağır kilolara patlatırsın kasları, çıkarsın spor salonundan olay orada biter, hayır çoğumuza göre olay orada biter. İşte en büyük yanlışı burada yapıyoruz. Önce düşünce yapımızı değiştirmemiz gerekir. Asıl olay spor salonundan çıktıktan sonra başlar. Bana göre hemen soyunma kabininde start almalıdır.

Peki benim yaptığım ve size yapmamanızı söylediğim yanlış nedir, daha doğrusu yapmanız gereken şeyi söylemek istediğim olay nedir desem daha doğru olur. Bir üst paragrafta bahsettiğim gibi olay soyunma kabininde start aldı. Ne olabilir bu? bir protein shake olabilir, amino asit tablet olabilir hiç olmadı bir mevye suyu olabilir.Vücudu hemen orada beslemeye başladık. Peki orada biter mi? hayır. Eve gittik pilav, makarna her neyse hazırladık, yanında proteinimizi alabileceğimiz tavuk olur, kırmızı et olur, balık olur hazırladık ve bunları da mideye indirdik. Spor yaptığımız gün çok iyi besledik vücudu, içimiz rahat bir şekilde gece de proteinimizi alarak uyuduk. Sabah uyandığınızda iş yine bitmiyor. Kalkar kalkmaz içeceğiniz, karbonhidrat tozunuz olur, protein tozunuz olur, haşladığınız yumurta bunlarda yendi. İşte benim olay buraya kadar şuan bildiğim ve olmasını istediğim gibi gitmese de en azından %80 ile buraya kadar her şeyi tam olarak yapıyordum. Ancak sanki bu saatten sonra vücudun proteine ihtiyacı yokmuş gibi protein alımım %80 oranında azalıyordu. İşte en büyük yanlışı bende burada yaptım bir çok kişide burada yapıyor. Spor günü vücudunuzu nasıl beslediyseniz haftanın 7 günü de öyle beslemeniz gerekmektedir. Bir çoğumuz spor günleri protein tozunu içeriz, tavuğumuzu yeriz ama spor olmayan günler bunları yapmayız. Yanlış olan budur, kaslarımızın ortalama toparlanma süresi 3 günü bulur ve bizde en az 2 günde bir spor yaptığımıza göre haftanın yedi günü kaslarımızı elimizden gelen en kaliteli şekilde beslemeliyiz.

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Kilo Vermek ve Yanlış Bilinen Bazı Şeyler

Maalesef birçok insan, zayıflatma endüstrisinin çeşitli vaatleriyle yanlış bilgilendirilmekte ve yanıltılmakta. Nereye baksanız saçma sapan ürünlerle ‘Hemen Zayıflama’ vaadinde bulunan kişileri duyuyor, görüyorsunuz.
Yine aynı şekilde ne işe yaradığı belli olmayan bir çok diyet var ortalıkta. Bunların birçoğunu sizin de duymuş olduğunuzdan eminim. Belki bunların bazılarını denemiş bile olabilirsiniz. Maalesef bu ürünler ve diyetler, gösterildikleri gibi zayıflamak için kestirme yollar ya da mucizeler değiller, hatta çok da tehlikeliler. İşte zayıflama ile ilgili doğrularını bilmeniz gereken 4 yanlış şey!


1 - 30 Yaşına Geldiğinizde Metabolizmanız Yavaşlar.
YANLIŞ! Aslında yüzlerce araştırma çalışması göstermiştir ki metabolizmadaki yavaşlama, kas lifi kaybından kaynaklanır. Kas lifi kaybı da doğrudan yoğun fiziksel aktiviteyle alakalıdır! Dolayısıyla 30 yaşından sonra da çalışarak kilo verebilirsiniz.

2 - Makarna ve Ekmek Yediğim İçin Şişmanlıyorum!
Her şey şişmanlatır! Marul da yağ olarak depolanabilir! Kalori içeren herhangi bir yiyecek ya da içecek; vücudun bir kerede ihtiyacı olan kan şekeri seviyesinin aşılmasına neden olursa vücut yağı olarak depolanabilir. Ekmek ve makarna, aslında önemli kompleks karbonhidrat kaynaklarıdır! Mesele, bunları ne miktarda ve ne zaman yediğinizdir.

3 - Akşam 7′den Sonra Yemek Şişmanlatır
Kesinlikle yanlış! Bu, tamamen o sırada vücudun alınan kalori miktarına ihtiyacı olup olmamasıyla alakalıdır. Vücudunuzun, 24 saat boyunca değişen miktarlarda durmadan kalori yaktığını aklınızda çıkarmayın.

4 - Güç Antrenmanı Yapmak Size Kilo Aldırır
Bir başka kocaman ‘HAYIR’ da buna! Kas boyutu, öncelikle genetik özelliklerden ve hormon üretiminden etkilenir. Bundan ötürü de ne kadar kasınız varsa yağ yakmanız o kadar kolaylaşır. Çünkü çalışırken aynı oranda daha fazla kalori harcarsınız.

Kaynak

1 Mayıs 2014 Perşembe

Vücut Tipiniz Ve Spor

Vücut tipiniz, diyetinize ve antrenmanınıza vücudunuzun nasıl cevap verdiğini etkiler. Vücut geliştirme antrenmanlarını ve diyet programlarınızı düzgün planlamak için, vücut tipinizi öğrenmeniz gereklidir.


Vücut geliştirme sahnesine ilk adım attığımda ortalıkta dolaşan farklı antrenman programlarının, farklı vücut geliştirme takviyelerinin, farklı diyetlerin, makalelerin ve bilgilerin miktarı karşısında afallayıp kaldım. Birbiriyle çelişen o kadar çok diyet ve antrenman programı vardı ki ne yapmam gerektiği hakkında hiç fikrim yoktu. Bunun sonucu da spor salonunda harcanmış ama pek az kazanç sağlanmış 6 ay oldu.

Tamamen başarısız olmuştum ve havlu atıp pes etmek üzereydim. Sonra salondaki bir adam bana bir dergi verip içinde bulunan vücut tipleriyle ilgili bir makaleyi okumamı söyledi. Ben de okudum. Okuyunca da gözüm açıldı ve spor salonunda hiçbir kazanç elde edemememin nedenini kavradım.

Gerçek bir Ektomorf (klasik bir zor kilo alan) çıktım. Spora ilk başladığımda 60.2 kilogramdım. O zamanlar, vücut tipleri hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Çoğu acemi gibi ben de ne kadar çok çalışırsam o kadar irileşeceğimi sanıyordum. ‘Daha çok çalışmak, daha iyidir’ düşüncesiyle dört başı mamur vücut geliştiriciler için tasarlanmış bir programı takip etmeye başladım. O program, 6 ayda bana sadece 1.7 kg. kazandırdı.

O dergideki vücut tipi makalesini okuduktan sonra ise vücut tipimin, metabolizmamın ve kilo alma meselesinin nasıl işlediğini biraz daha iyi anlamaya başladım. Bir Ektomorf olarak yüksek kalori alımına, uzun dinlenme dönemlerine ve minumum kardiyoya ihtiyaç duyuyordum. İşte ancak o zaman az da olsa gerçek kazanımlar elde etmeye başladım ve bir daha da dönüp arkama (bana uygun olmayan o programla kendimi paraladığım) eski günlere bakmadım.

Dolayısıyla, vücut tipinizi tespit edip onu anlamayı becermek çok önemli. Farklı vücut tipleri, farklı antrenman yöntemleri ve beslenme planları gerektiriyor. Aşağıda özellikleriyle birlikte 3 erkek vücut tipini bulabilirsiniz: Ektomorf, Mesomorf ve Endomorf.

Ektomorf Vücut Tipi
Ektomorf, tipik sıska çocuk oluyor. Ekto’ların küçük eklemli, ince kaslı ve hafif bir yapıları vardır. Genellikle incecik kaslarla kaplı uzun,ince kollara ve bacaklara sahip olurlar. Omuzlarıysa ince ve dar görüntüdedir.

Ektomorf’ların tipik özellikleri:

•           Küçük, ‘narin’ bir beden ve kemik yapıları vardır.

•           Dümdüz bir göğüse sahiptirler.

•           Küçük omuzları vardır.

•           Kilo almakta zorlanırlar.

•           Hızlı metabolizmaları vardır.

Kilo almak, Ektomorf’lara çok zor gelir. Kalorileri çok çabuk yakan hızlı bir metabolizmaları vardır. Ekto’ların, kilo almak için yüksek miktarlarda kaloriye ihtiyaçları vardır. Antrenmanları, büyük kas gruplarında odaklanan kısa ve yoğun çalışmalar şeklinde olmalıdır. Takviye ürün kullanmaları kesinlikle tavsiye edilir. Gece boyunca kas katabolizmasını (yıkımını) engellemek adına yatmadan önce yemek yemelidirler. Genelde, kaslarının yeniden incelmesini kolaylaştıracak şekilde çok çabuk yağ kaybederler.

Mezomorf Vücut Tipi
Mezomorf’ların iri kemik yapıları, iri kasları ve kendiliğinden atletik bir yapıları olur. Vücut geliştirme için en uygun vücut tipidir. Kilo almak ve vermek onlar için oldukça kolaydır. Doğal olarak kuvvetli olduklarından kas yapmak için harika bir temele sahiptirler.

Mezomorf’ların tipik özellikleri:

•           Atletik yapıları vardır.

•           Genelde sıkı bir vücuda sahiptirler.

•           Belirgin kasları vardır.

•           Dörtgen biçiminde bir vücuda sahiptirler.

•           Güçlü yapıları vardır.

•           Kolayca kas yaparlar.

•           Ektomorf’lardan daha kolay yağ kazanırlar.

Mesomorph vücut tipi, ağırlık antrenmanlarına en iyi yanıt veren vücut tipidir. Kazanımlar; özellikle de yeni başlayanlarda genellikle kısa bir sür zarfında görülmeye başlanır. Mesomorph’ların zayıf tarafları, ectomorph’lara kıyasla daha kolay yağ kazanmalarıdır. Bunun anlamı, kalori alımlarına dikkat etmek zorunda olmalarıdır. Genelde mesomorph’lar için en iyi antrenman şekli ağırlık çalışmalarıyla kardiyonunkombinasyonudur.

Endomorf Vücut Tipi
Endomorf vücut genelde sağlam ve yumuşak olur. Çok kolay yağ kazanırlar. Kalın kollara ve bacaklara sahip kısa bir yapıları vardır. Vücudundaki kaslar, özellikle de üst bacakları güçlüdür. Squat gibi bacak egzersizleri onlara kolay gelir.

Endomorf’ların tipik özellikleri:

•           Yumuşak ve yuvarlak vücut hatları vardır.

•           Kası da yağı da çok kolay kazanırlar.

•           Genelde kısa olurlar.

•           Yağ kaybetmekte zorlanırlar.

•           Metabolizmaları yavaştır.

•           Kaslar çok belirgin değildir

Endomorf’lar, iş antrenmana gelince kolayca kilo alırlar. Maalesef bu kiloların büyük kısmı kas değil yağ olarak depolanır. Yağ kazanımını minimumda tutmak adına Endomorf’lar, ağırlıkla birlikte her zaman kardiyo da yapmalıdırlar. Diyetlerinde yüksek protein alımına ihtiyaç duymadıkları zaman takviye kullanmazlar.

Yukarıdaki Vücut Tiplerinin Arasındaysanız
Bu vücut tipleri, değişmez değildir. Aslında çoğu kişi bu vücut tiplerinden ikisinin bir kombinasyonuna sahiptir. Bu kombinasyonlar; Ektomorf/Mezomorf şeklinde olabileceği gibi Mezomorf/Endomorf biçiminde de ortaya çıkabilir. Mesela bir Endomorf gibi kilo alan saf bir Mezomorf’a rastlamak çok sıradışı bir durum değildir.

Peki sizin vücut tipiniz hangisi?

Yukarıda verilen bilgiler ışığında siz de vücut tipinizi belirleyebilirsiniz. Vücut tipinize uyacak biçimde diyetinizi ve antrenmanlarınızı da düzenleyebilirsiniz.

Son bir nokta olarak, vücut tipiniz ne olursa olsun iri ve definisyona girmiş kaslarla dolu sağlam bir vücuda sahip olabileceğinizi ifade etmek isterim. En zayıf kişiler bile kilo alabilir. Evet, bu diğerlerine göre daha zor olabilir ama eğer sıkı çalışma iradesini gösterirseniz her istediğinizi yapabilirsiniz. Neredeyse olabilecek en zayıf yapıya sahiptim ve bu makaleyi yazdığımda yaklaşık 30 kg. kadar net kas kütlesi kazanmıştım.

Kaynak