23 Nisan 2014 Çarşamba

Disiplinli Çalışmak

yi hissetmek, iyi görünmek ve iyi olmak için aldığınız yeni yıl kararını, kısa bir sürede terk mi ettiniz? Maalesef siz de çoğu insan gibiyseniz ocak ayında karar alıp şubatta bu kararı bozuyorsunuz demektir.

İnanın bana telaşlı bir hayattan kaçıp, alarmı susturup erteleme düğmesine basarak, yatakta kalmaya duyulan arzunun ne demek olduğunu biliyorum. Hadi yüzleşelim, aile, arkadaşlar ve iş arasındaki dengeyi doğru ayarlamak bazen zor olabilir ve sizi çok yorar. Aksilikler kaçınılmazdır, önemli olan bunlarla nasıl başa çıkmaya çalıştığınızdır.


Proaktif olun. Dış kuvvetleri kontrol edemezsiniz ama onlarla baş edebilirsiniz. Zihniyetinizi bozguna uğarayan değil de savunmacı yapın ya da en azından rahatsız edilmiş ve sıkılmış olmaktansa, inatçı ve odaklanmış olun. Basitçe: Gözü pek bir zihniyet geliştirebilirsiniz!

Zihniyetinizi yenilemek ve motivasyonunuzu artırmak için bu ipuçlarını kullanın. Böylece hedeflerinize yeniden yürümek konusunda siz güç verecek ve amacınızdan uzaklaşmamanızı sağlayacaktır.

Kişisel motivasyonunuzu inceleyin

Bir adam spor salonuna girer. Etrafa bakar ve niçin orada olduğunu unutup geri çıkar.

Evet bu size belki bir şaka gibi gelir ancak önemli olan şu: Sizi ne harekete geçirir? İyileşme ve antrenman amaçlarını size tam olarak söyleyecek bir sporcu bulmanız zordur. Ayrıca bu sadece amaçlarınızı ezbere okuma mevzusu da değildir. Sporcular kendilerini coşku ve arzuyla desteklerler. Kalp ve beyindeki kombinasyon, başarılarına katkıda bulunmaktadır. Motivasyonunuzu belirleyin ve onu aklınızda bir öncelik haline getirin. Onu kazanın. Hareketlerinizin amacını bilmek sizi işe koyulmaya teşvik eder ve elde etme arzusu hedefinize bağlı kalmanızı sağlar. Bir daha ki sefer, sabah alarm çaldığında hedefinizi hatırlayın. Kas geliştirmek mi istiyorsunuz? Spor yapmak için kuvvet mi kazanmak istiyorsunuz? Motivasyonunuz ne olursa olsun, sizi itmesine izin verin. Amacınıza kavuştuğunuzu ve spor salonunda yaptığınız zorlu çalışmaları, sizi amacınıza götüren bir araçmış gibi hayal edin.

Rahatlık bölgenizi kırın

Sheryl Crow “A change would do you good” şarkısını söylerken bir cevap bulmuş gibiydi sanki. Günden güne, haftadan haftaya, aydan aya veya yıldan yıla ölçülebilir sonuçlar elde edemeyen herkes başarısızlığı kabullenir. Rahat hissettiğiniz bölgeden çıkın ve yeni bir aleme dalın. Eski şeylerden vazgeçin ve vücudunuzun tepkisine göre yenilikler yapın. Kendinizi zorlayın. Eğer kilo bağımlısıysanız, CrossFit’i deneyin. Eğer pürist iseniz, programa yüzme ekleyin. Bisikletçiyseniz yoga ekleyin. Salondan çıkamıyorsanız, bunun için kendinizi sarsın. Bir hafta boyunca serbest çalışın, antrenman kurallarını değiştirin.

Vücudunuzu farklı yollardan kullanmayı ve geliştirmeyi öğrenin. Bu zihinsel atılım kazanımlar elde etmenizi sağlayabilir. En kötüsü ne olabilir? Bir yogi mi olacaksınız? Spartan Race bağımlısı mı olacaksınız? Denemeden bilemezsiniz.

Hedefinizi canlandırın

“Field Of Dreams”  filminden bir sahne gibi gelebilir ama sporcuların hedeflerini kafalarında canlandırmalarının bir nedeni vardır. Vücudumuzu hazırlamak için yoğun bir fiziksel aktivitede bulunuyor ve zihnimizi unutuyoruz. Bunu yapmamalıyız. Canlandırma, hedefi tam on ikiden vurmak ya da ıskalamak arasındaki farklılıktır. İlk görevinizi kafanızda canlandırın. Sonra yapın.

İster bisikletçi olun, ister mükemmel bir maç dileyen bir golfçü ya da mükemmel bir push up formu yakalamak isteyen fitness tiryakisi olun ,canlandırma, hedefinize bağlı kalmak için mükemmel bir yoldur.

İşler zorlaştığında, odaklanın…

Bir sporcunun ortalama bir kişi olmaktan uzaklaşarak zafer elde ettiği hakkında bir hikaye bulmak için fazla uzaklara bakmaya gerek yok. Bu bir tesadüf değildir. Sıkıntılarınızla başa çıkmanın anahtar yolu, hedeflerinizi sıkı takip etmekten geçer. Ne kadar zor olduğuna odaklanmak yerine bunun için ne yapmanız gerektiğine odaklanın.

Örneğin koşmayı bir yarış gibi düşünün. Bu yarış esnasında vücudunuzun ne hissettiğini ve rakiplerin ne yaptığını düşünmek gibi faktörler sizi baskı altına alır. Alternatif olarak yarış stratejisi ve mekanik üzerine bir olan arayışı içine girdiğinizde başarı şansınızı artıracaksınız. Spesifik bir odaklanma zorlu bir savaş haline geldiğinde bu, dikkatinizi tekrar yönlendirecektir. Bunu yapın, enerjiniz bunu takip edecek.

Söz verin

Söz vermek, bütün disiplinli zihniyetlerin ardındaki itici güçtür. İtilmeye, adanmaya ve tutarlı olmaya ihtiyacınız vardır. Rocky bir sabah uyandığında boksör olmadı, Rudy antrenmadan vazgeçmedi. Motivasyon yüksek olduğunda ve ödül göründüğünde söz vermek kolaydır, peki ya coşku azaldığında ve siz kestirme yollar aradığınızda?

Vazgeçmek istediğinizde mantranızı (motive edici hikaye yada düşünce) çağırın. Bu sadece yogiler ve hippiler için geçerli değildir. Mantra basitçe özenle ayarlanmış bir hikaye olabilir. Saf bir mantra tekrarı, fiziksel olarak kalp atışını sakinleştirir ve tekrar odaklanmayı sağlar; elit sporcuların antrenman ve yarışma esnasında kullandıkları bir tekniktir. Ama unutmayın “acı yoksa zafer de yok” gibi sert zorlamalar gerçekten acıya sebep verebilir. Sakatlanmalara neden olmayacak pozitif mantralara sadık kalın.

Tutarlı olun

Başarı sadece kesin yürütme ile ilgili değil, aynı zamanda eylem sıklığı ile ilişkilidir. Organizasyon ve odaklanmayı alıp götüren her şey tutarsızlığa yol açar.

Gelişigüzel bir antrenman yerine, egzersiz programınızı hayat tarzınıza göre yeniden tasarlayın. Her hafta takvim yapın. Gün ve saat belirleyin ve buna sadık kalın. İstikrar sadece optimum bir performansı garanti etmez aynı zamanda güveni ve algılama yeteneğini geliştirir.

0 yorum:

Yorum Gönder